Bir işletme hesabını tanıtmanın ilk adımı insanları takip etmektir.
Ben işletmeyim kimseyi takip etmem insanlar beni takip eder “saflığına” düşmeyin. Sizden ürün ya da hizmet alma potansiyeli olan herkesi takip edin.
Ben işletmeyim kimseyi takip etmem insanlar beni takip eder “saflığına” düşmeyin. Sizden ürün ya da hizmet alma potansiyeli olan herkesi takip edin.
Burada temel
soru “Tam olarak kimi takip etmeliyim?” olmalı. Öyle bodoslama takip yapmak
havaya kurşun atmak gibidir. İsabet ederse şansınıza. Sizin rasgele atışa değil
keskin nişancı tüfeğine ihtiyacınız var.
Bir şehirde Cafe
açtınız diyelim. İlk yapmanız gereken
şey sizinle aynı işi yapan çevredeki cafelerden başlayarak o şehirdeki tüm
cafelerin takipçilerini hedeflemelisiniz. İşin en keyifli tarafı bundan sonra başlıyor.
Keskin
nişancılık eğitiminin 1. Kuralı önce hareketli hedefleri vurmaktır. Yani
beğenen, yorum yapan takipçilere yönelmeli onları takip etmelisiniz. Takip
edenlerini açıp sıradan takip yapmayın. Son paylaştığı fotoğrafı açın beğenenleri
yorum yapanları takip edin. Sonra diğerini, sonra diğer fotoğrafı, ta ki o cafenin
hesabında son 3 ayda fotoğraf beğenen kimse kalmayana kadar.
Ardından
başka bir cafe bulun onun da takipçilerini takip edin.
Diyelim ki o
şehirde 1 cafe var ve onun takipçilerini takip ettiniz şimdi kimi takip
etmelisiniz?
Restoranlar,
lokantalar, cafeye gidenlerin gidebileceği mekânları takip edenleri hedefleyin.
Diyelim ki fotoğrafçısınız,
wedding fotoğrafları çekiyorsunuz. Ve sizden başka fotoğrafçıların
takipçilerini takip ettiniz bitti. Sırada ne var? İnsanlar fotoğrafçıya
gelmeden önce nereye gidiyorlarsa oraları tarayın; gelinlikçiler, bayan
kuaförleri, düğün salonları gibi….
Ne kadar
fazla insan takip ederseniz o oranda dönüş olur.
Burada da
önemli kelime “oran”. Kaç kişi takip
ederseniz size kaç kişi döner? Bunun bir algoritması yok ama keskin nişancılık
burada da sizi kurtaracak. En iyi durumda 10 kişiyi takip ettiğinizde 5-6 kişi
size döner. Bu bazen 4, bazen, 3 bazen iki ya da bir de olabilir. Eğer
gerçekten sizin sattığınız şeyle ilgilenenleri takip ederseniz 4-5 gibi
oranları görürsünüz.
Buna paralel
doğru fotoğraf paylaşımları da yapmanız, iyi bir BİO’ya sahip olmanız gibi
başka etkenler de var tabi. (Onları da başka bir başlıkta anlatırız. )
Peki ne
zamana kadar takip yapacağız.
Bu
bulunduğunuz il ya da ilçenin nüfusuna göre değişir tabi ama genelde en alt
sınırınız 3000 olmalı. Üç bin kişi sizi takip etmeden size dönüşleri doğru analiz edemezsiniz. Geri dönüşler size
yeterse devam edip etmemek size bağlı ama yetmiyorsa devam etmelisiniz. 50
binlik bir şehirde 10.000 kişiyi takip etmeden durmayın derim.
Size geri
dönüşü olsun ya da olmasın 10.000 kişi sizden haberdar olacak. Bu bile güzel
bir reklam.
Yani sürekli
takip sürekli reklam demek aynı zamanda.
Peki günde
ne kadar kişi takip edebiliriz. Her 1 saatte 30 kişi iyidir. İnstagram bunun üzerinde
sizi kısıtlayabilir. Saatte 30 kişi size
günde ortalama 300 kişiyi takip etme imkanı sağlar. 1 ayda umut verici sonuçlar alırsınız.
Takipte
belli psikolojik sınırlar vardır 100 kişi takip etttiğinde 1. Sınırı aşmış
olursunuz 500’de 2. Sınır 1000’de 3. Sınır 3000’de 4. Sınır ve 5000’de 5. Sınırını
aşmış olursunuz ki bundan sonrası biraz daha kolaydır. Siz takip etmeseniz de
3000’den sonra ufak ufak sizi takip edenler olacaktır. Beş binden sonra bu
biraz daha artar. Takipi bırakanların yeri başka ve + takipçilerle dolar.
Tabi sadece
takip sizi kurtarmayacaktır. Yukarda da bahsettiğim gibi hesabı doğru yönetmek
o takipçileri kazanmanıza ve elde tutmanıza olanak sağlar.
Sağlıcakla
kalın.
Hilmi İsili