Hesapsız Kaçışların Müvekkili

Yarısı ısırılmış bir elma gibi
Yüreğimi ısırdı sevdan
Her kopuş gibi acılı gidişin
Ama bu defa akmadı kan

Zikzaklardan çam ağacı çizip
Evler yaptığımız defterin
Yırtılan son sayfasında bir kalp,
İkiye bölünmüş ismimle ismin

Bir güvercin konardı camına
Pencerendeki ekmekleri yerdi
Soğuktu, çok durmaz, kaçardı
Ben gibi, bütün gece beklemezdi.

Rüyalarına girip bir gece
Öptüm mü gamzelerinden
Sorardım, kızarırdı yanakların
Terler boşanırdı ellerinden

Nereye gidersen git unutma
Saçına taktığım karanfili.
Sen yüreğini temiz tut yeter
Bu defa ben olayım
Hesapsız kaçışların müvekkili..

Aşk Ölmez

Yüzünden eser kalmamış zihnimin çerçevelerinde
Anılar harabe bir duvar gibi düşmekte üstüme.

Kaç zaman geçti sensizliğin durağında, gelmedin
Leyla mıydı, lale miydi neydi? Unutulmuş ismin.

Belki eski bir resim bulur da hüzünlerinim diye
Ne kadar ısrar etse de yüz vermem maziye.

Lakin yine de yoklar kalbimi düşünceler kervanı
Bilirim aşk ölmez, silinse de o sayfadan adı ve sanı

Aşk ölmez de sen ölürsün, sensizlik de öyle
Bir adın bile yok, gittin de ne kaldı geriye

Üç-Beş Nöbeti

Yar
Sensizlik üç-beş nöbeti gibi,
Sessiz ve soğuk.
Özlemin takım takım,
Manga manga gelir üstüme.
Bir düdük çöker,
Bir düdük kalkmaz hasretin.
Her içtimada seni sayarım tek tek...
Hiza ve istikametime bakarım,
Ne karşımda ne de yanımda sen.

Yüzüme yapışır, tüfeğimin kabzası.
O an seni düşünemem,
Yoktur şarjörümün hafızası.

Esas duruşta gönlüm...
Tekmilim adım memleketimsin,
Kepsiz selamımda eğilmeyen başım,
Solumda sabitimsin.
Koğuşumda başımı koyduğum yastığım,
Yemekhanede yediğim içtiğimsin.
Tüfeğim omzumda,
Sen yüreğimdesin.

Gözüm gezim arpacığım,
25 metreden vurulduğum yarim,
Gönderme sitemlerini,
"Er mektubu görülmüştür" zarflarda.
Asma yüzünü,
Bensizken uzaklarda...

Hilmi İSİLİ
15 Mart 2010 / Mamak

Senden Bana Kalan

Senden bana kalan
Ne bir resim
Ne kırık bir hatıra
Donuk bir hüzün sadece,
Kabuk bağlayan yara. . .

Şiire Düşülen Notlar.

Yine düştün bu akşam aklıma
Şaşarım seni hala düşünen kafama. . .

---------

İstisnalar kaideyi bozmaz derler
Seni istisna saydım bozuldu kaideler. . .

-------

Yüzü İnsandır.
Sureti de andırır insanı.
Konuşunca anlarsın
Öküz olduğunu söyler lisanı.

---------
Efkârımın yegane karı, seni düşünmek
Çivi gibi hatıraları söken gecelerde.
Bir işareti bin defa yormak,
İmkana darılan ihtimallerde.

-----

Hayat dediğin senden öncesi ve senden sonrası
Geride kalanıma silgi, geleceğime kalem ol. . .

İstemezdim

Kör kurşun gibi gelip vurdu gözlerin beni
Ki ben aslında, istemezdim gözlerinden ölmeyi. . .

Senden Vazgeçmek. . .

Yıllar geçmiş, yıllar unutmuş kendi izlerini
Yıllar uyutmuş kandırmış seni ve kendini.
Ben unutmadım kanmadım, vazgeçmedim.
Hatıraları silmedim asla, dün gibi hatırlarım.
Hafızamda flu bir resim solgun son bakışın.
Lakin sözlerin hala çınlar kulaklarımda.

Sevda içinde kıymetli bir yeri varsa aşkın
Ben sevdadan aşkımı ayıkladım ve sakladım.
Bu yüzden zihnimde dolaşır durur ayak izlerin
Bu yüzden sadece senin için çarpar yüreğim.

Sen vazgeç başkası sansın avunduğumu
Senden vazgeçmek doğramaktır umudu
Vazgeçmek ölülerin duasının başı ve sonu.
Ölsem şimdi vazgeçerim, unuturum aramam.
Bir bakışta beni öldüren ve yaşatan gözlerini.

Yalnızlık, acılar, hasret; yani sana ait her şeyim.
Sen kadar benim, sen kadar yara, sen kadar derin.
Bu yüzden güftesiz şarkıları lime lime doğrarım.
Bu yüzden döner gelir gamzelerinde sabahlarım.

Girne 10.10.10