Amy Winehouse Vakasına Farklı Bir Bakış


Bir ikindi üzeriydi yanılmıyorsam. Okunan sela sesine endişeyle kulak kabarttık. Ölen sınıf arkadaşımdı. Daha gençliğinin baharında bir öğretmendi, bizim oraların gözde mesleklerinden yani.  İntihar ettiğini öğrendiğimizde ise şaşkınlığımız bir kat daha artacaktı. Zira bir borcu vardı ama bunu ödemesi için evi ya da arabasını satması yeterliydi. O kendi hırslarına kendini feda etmeyi seçmişti.
Cesedi günler sonra bulundu. Kokudan oğluna sarılamamıştı bile annesi. İnsanlar burunlarını tutarak kaldırmıştı cenazeyi.
Sebep ne olursa olsun intihar edecek kadar bencil bir insan vefayı, güzel bir cenaze törenini bile hak etmiyor belki de. Ölen kendini kurtarmıştır ama peşinde bıraktığı, anne babasına, kardeşlerine, akrabaları ve dostlarına tarifsiz acılar vermiş, arkasında perişan olmuş insanlar bırakarak gitmiştir.
Allah’ın verdiği canı Allah alır mevzusuna girmiyorum bile. Bana katılırsınız ya da katılmazsınız ama kendine ve en sevdiklerine, düşmanının bile yapamayacağı bir kötülüğü yapan bencil ruhların saygıyı hak ettiğini düşünmüyorum.
Yüzbinlerce hayrana sahip bir şarkıcı, bir rol modeli olarak Amy Winehouse’un öleceğini bile bile aşırı dozda uyuşturucuya devam etmesi intihardan başka bir şey değil. (“O gece  içkinin yanında ecstasy, kokain ve ketamin isimli uyuşturucu maddeleri alıp daha sonra vücuduna enjekte ettiği eroinle sonunu getirmiş.” Sonunu getirmiş ifadesi, haberciye ait.) Aldığı yüksek dozu vücudunun kaldıramadığı vs açıklamalar, intihar değil demenin sevimli bir açıklaması sadece.
Dünyada, şartları ondan kat kat kötü olan milyonlarca insan var. Bir ekmeğe muhtaç yaşayan, açlıkla boğuşan, terör korkusuyla uyuyamayan, hayatında hiçbir hayaline kavuşamamış, aksine her gün daha kötüsünü görmüş insanlar yaşıyor yeryüzünde.
 Şimdi çıkıp bana kimse Amy’nin, bu onun tercihi ve dünyaya başkaldırısı, sebepleri vardı masalı anlatmasın. İntihar etmesi için birkaç sebebi varsa etmemesi için yüzbinlerce sebebi –seveni- vardı.
Oysa o, hayranlarını elinin tersiyle bir tarafa itti, uyarıları dinlemedi, annesinin yalvarışlarını, babasının çırpınışlarını kulak ardı etti.  Ve “Dünya umurumda değil” diyerek öyle bencilce ve vicdansızda bir ölümü seçti ki bir törenle gömülmeyi bile hak etmiyor belki de. Bilemeyeceğim, bu onu sevenlerin sorunu nihayetinde.
Fakat benim anlatmak istediğim konu bambaşka. Belki “su testisi” yorumu ağır gelmiş olabilir birilerine ama aslına bakarsanız bu vaka karşısında o yorum masum bir tepki bile sayılabilir. Zira testi, ne taşıyacağı suyu ne de yolu ve taşıyıcısını seçme şansına sahiptir.
Amy vakasında “kırılmaya” giden sonda sorumluluğunun büyük bir kısmı ona ait.
Böyle bir vaka karşısında insanların bu durumu sanki  çok doğal bir şeymiş gibi, sanki trafik kazası geçirmiş, sahneden düşmüş başını çarpmış, kanserden ölmüş, kalp krizi geçirmiş, kırda koşarken ayağı  takılıp başını taşa çarpmış ölmüş gibi…, sadece üzüntüyle karşılamaları ne garip, ne acı. Bu nasıl bir umursamazlıktır, nasıl bir “o yaptıysa haklıdır” patentli hayran olmamalara doyamama halidir, bu nasıl bir beyin uyuşması, gözü kapalı kabullenmedir?
Ünlü bir yıldızın da sıradan bir ölümü olabilir oysa.
Onun sıradan olmayan hali, şarkıcılığı, starlığı vs. ne onun hatalarını görmemezlikten gelmeyi ne de bu hataları sıradan vaka olarak kabullenmeyi haklı çıkarabilir.
Zira onun ünlü olması tüm bunların aksine bir sorumluluktur ayrıca. Onun her yaptığını taklit eden, haklı gören, ona benzemeye çalışan fanları ve hayranları için bu ölüm her şeyden önce örnek bir vaka olmalı. Ders alınacak, aynı hataya düşülmeyecek. . .
Medya mevcut davranış tarzının aksine bu olaydan sonra en fazla bunun üzerine eğilmeliydi bence.  Tıpkı sigara karşıtı kampanyalarda kullanılan, sonu gösteren resimler, videolar gibi bu ölüm,  uyuşturucunun ve alkolün insanı ne hale getirebileceğine en çarpıcı örnek olarak sıcağı sıcağına anlatılmalıydı insanlara.
Belki o zaman bir yıldızın ölümü başkaları için bir kurtuluş olabilir, anlam kazanabilirdi.

Belki o zaman popüler kültür kendi kapısının önünü süpürmeyi öğrenebilirdi.

3 yorum:

  1. Bir insanın düşüşü ve ölümünden pay çıkartmak edebiyat yapıp dersler vermek...Popüler kültürün bir sonucu olabilir ancak ,yoksa ne dine,ne insan doğasına yakışır.

    YanıtlaSil
  2. Onu ağzınıza alacaksanız, sanatıyla alın. Onu düşünecek ya da konuşacaksan, müzikleriyle konuş. Türkiye insanların özel hayatlarına nasul muammele edeceğini hala bilmiyor. Buna ayrıca üzülüyorum.
    Bu şekilde onu kendi cehenneminde sürgüne göndermiş gibi hissediyor olmalısın. Egolarınla gelecekte de iyi şanslar. Umarım durup düşünürsün, daha kutsal ve dokunulmaz bir şeyler aklına gelirse eğer..

    YanıtlaSil
  3. HAKLI OLDUĞUNU DÜŞÜNEBİLEN KAÇ KİŞİ VAR ETRAFINDA ŞÖYLE BİR BAK BU GİBİ ACİZ İNSANLAR İBRETİ ALEM OLSUNLAR BEN KENDİNİ KATLETTİ DÜŞUNCESİNDEN BİR AN BİLE KUŞKU DUYMADIM. DÜNYADAKİ TUM SEVENLERİNİ ÜZDÜ BENİDE SANATINA LAF EDEMİYORUZ ÇÜNKİ FEVKALADE BİR YETENEKTİ LEŞKE KAZANDIĞI SERVETİ GÜZEL YAŞAMA ADINA HARCAYIP HERKESİ KENDİNE HAYRAN YAŞASAYDI AMA SEFİL GİBİ OLDU UYŞTURUCU KULANANLAR İBRET ALIN UYUŞTURUCU KULANAN KİŞİ YAKINLARI SİZLERDE SUÇLUSUNUZ O KİŞİLER DUŞMANINIZ OLSA BİLE ONU İHBAR EDİNKİ BİR ŞANS BELKİ KURTARILIR DİYORUM

    YanıtlaSil