Mega Center Caprice Gold Camiine Cumaya Gitmek


Biz kesinlikle şekilci bir milletiz. Resmi görürüz ama resmin kendisinden daha net duran HD kalitesindeki anlamına gözümüzü kapatırız. Kaparız ama tefekkür etmeyiz. İsme takılır, yüzükoyun düşeriz, sonra da “ulan böyle isim mi olur” deriz. Biz şekilden şekle girene de şeklen bakan bir milletiz.

Mega Center Caprice Gold Camii ismi Türkiye’de bir ilk. Belki AVM içinde o AVM’nin ismiyle anılan mescitler ya da küçük camiler vardır, lakin böylesini Wikipedia arsanız bulamazsınız.

Mega Center Caprice Gold Camii" isimi öncelikle kendi içinde çelişkiler barındırıyor olsa da, Kapitalis ve Batı kültürüne ait çağrışımlar yapsa da, ilk anda ismini algılayana kadar üç istiğfar bir salavat getirecek zamanı heba etmemize sebep olacak gibi dursa da, tüm bunlara rağmen bir camiye böyle bir isim verilebilir mi? Bana olabilirmiş gibi geliyor.

Zira bir Müslüman camiye o camiinin isminin güzelliği için değil ibadet etmek için gider.
Dini iftar ile sahur arasında televizyondaki dini programlardan öğrenmeye kalkıp sonrada o reyting mahsulü bilgiyle -isme takılıp- hep benzer replikleri söyleyen bozuk Korsan cd pardon Müslümanların aksine, siyer kitaplarında okuduğumuz,  mescitlerde yer bulamayıp da ön saftakinin sırtına secde eden sahabeleri hatırlarsak; tarlada, dağda, tepede, kaldırımda, karton kutular üzerinde, bankta ya da temiz olduğunu düşündüğü herhangi bir yerde, namaz kılan insanların ne yaptığını anlamaya çalışırsak huzurla ibadet etmek için şekilden çok daha farklı kriterler olduğunu anlayabiliriz. Diyerek o caminin isminden mizah üretmeye kalkanlara kapak yapma niyetinde değilim ama bazen bunu da birinin çıkıp söylemesi lazım.
Yani şimdi oturup Süleymaniye Camii ile Mega Center Caprice Gold Camii arasındaki 7 farkı bulalımcılık oynamanın alemi yok. Hele konuyu İslam’ın kapitalizmle imtihan raddesine getirmenin de. . .
Ben bu tartışmaların içerisinde “Cumhuriyet’e tam yakışan bir manzarayla karşı karşıyayız” diye kinaye yapan aklı evvelin aklının bu kadar evvele gitmesine de bi hayli şaşırdım doğrusu. Mega center caprice gold ismi ile cumhuriyet kavramı arasında nasıl bir didişme, zıtlaşma, kan davası ya da siyasi bir hesaplaşma ihtimali olabilir ki? Yorulmak için yorum yapmak sadece aklı, yarım asır öncesinde kalmış köşe yazarlarına has bir yazar tıkanması değilmiş demek ki?
“Caprice'nin geçici heves geçici istek oluşu camii adında caprice için başlı basına bir kara mizah örneği değil mi?” diye soru yuvarlayan çok değerli abimiz Metin Uca’nın sorusunu 3 defa daha içimizden tekrar edip soru içindeki anlatım bozukluklarına takılmadan bu konuya da açıklık getirelim.
“Caprice” yani geçici heves, cami için bir metafor olarak kullanılacaksa “heves geçici Cennet kalıcı, hadi buyurun camiye!” sloganıyla sorun ters açıdan ters köşeye yatırılabilir, entelektüel Müslümanlar için.

Yine de bu cami isminin haklı olarak insanın içini gıdıklayan bir tarafı var.
“Bu bir PR çalışması mı, Cami otel ve AVM reklamını mı yapıyor?” diye bir soru da akla gelmiyor değil.  Fakat Yapılan basın açıklamasında “Mega Center ve Capris Gold müşterilerinin ibadetlerini yapabilmeleri için hizmete açılacak.” deniyor cami için. Bu açıklamadan sonra insanların niyetlerini sorgulamak da bize düşmez haliyle. 

Son olarak arkadaşımı o camide namaz kılmaya davet etsem bu kadar uzun bir ismi nasıl telaffuz edebilirim diye derin endişelere gark olan sevgili okurlarıma da buradan çam sakızı çoban armağanı “Hadi cumayı mega sentır caminde kılalım.” cümlesini hediye ediyorum. Sorumlu bir yazar olarak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder