Bakar mısınız?

“Bakar mısınız?” diyorum, bilet gişesindeki görevliye. Diğer iki kişiyle birlikte para saymakla meşgul. “Hocam bakar mısınız?” diye tekrarlıyorum. İlgisizlik sinir kat sayımın tavan yapmasına neden olacak, biliyorum. Kötü geçmiş bir günün ikindisinde çekilir şey değil bu, zira otobüs “ha kalktı ha kalkacak”.
Adam hala para saymakla meşgul, cevap bile vermeye hatta yüzü çevirip bakmaya bile tenezzül etmiyor. “Şunun yakasına yapışsam, alsam bu tarafa; iki yumrukla devirsem yere sonra yorulana kadar tekmelesem” senaryo diziyorum. Yamuk bir burun yakışır mı diye biraz daha yakından bakıyorum. Ve tekrar bakar mısınızlıyorum ortamı.
Masadan ses geliyor adamdan ses gelmiyor. Ama adam panik halinde yüzüme bakıyor. Zira son bakar mısınızım, biraz yüksek voltajlı olmuş ve bu arada ben masayı yumruk darbesiyle kırma teşebbüsünde bulunmuşum (masadan gelen ses). Elimin sızlamasından anlıyorum bunu.

“Para sayıyoruz burada” diyor adam ilk şaşkınlığı üzerinden attıktan sonra. “Paranızı bana bakarak da sayabilirsiniz” diyorum. “Otobüs kaçıyor, senin kıçı kırık paralarının sayılmasını bekleyecek zamanım yok”. “Şoför burada” diye üstünlüğü kaptım modunda bakış atıyor, karşısındaki beyaz gömlekliyi işaret ederek. “Anlında arabanın plakası yazmıyor” diyorum, kaptanın anlına bakarak.
Bir tiki varmış gibi anlını siliyor kaptan.
Bilet satıcısı susuyor, ben susuyorum, kaptanın anlına bakıyoruz.
Kaptan tekrar anlını kontrol ediyor.

O an hepimiz kahkahaları patlatıyoruz…

2 yorum:

  1. şiddet kötü bir şey:)
    ayrıca yamuk burun estetik durabilir...

    YanıtlaSil
  2. Şiddet kötü ama bazen birine bi tane çakmak hiç fena olmazdı.
    Hakedenler var...
    fena halde hakedenler..

    YanıtlaSil