İktidarın İsimsiz Vekilleri Ne İş Yapar?


 TRT3’te bütçe görüşmeleri var. Vekilin konuşmasından anladığım kadarıyla –ki aslında çok da emin değilim- Meteoroloji bütçesi.
Şahsı adına söz alan vekilin 5 dakikası var. 4. dakika sonunda mikrofon kapanıyor, sonra kendin söyle kendin işit durumu devreye giriyor ki tam bir ateşten frak. Sürenin azaldığına dair mikrofonun üzerinde lipidik lipidik diye yanıp sönen ışıkları fark etmediysen konuşmanın ortasında öylece kalıyorsun –çok pis bir durum-. Cümlenin öznesini tümlecini söylemişsin, yüklemde ağzın öylece açık kalmış. Sussan içine oturacak, konuşmaya devam etsen sessiz film, daha da rezil olacaksın. İnsan utancından sonraki altı ay içinde bırak söz almayı oylamada el bile kaldıramaz, seçim bölgesine 2 yıl uğrayamaz.
Zira şahsı adına söz alan milletvekillerinin çoğu partisinde bir bakanlık bi  grup başkanlığı olmadı kıytırık bir komisyon başkanlığı dahi alamamış vekiller. Bu yüzden konuşmasını da aslında kimse dikkate almıyor. Hatta 5 dakika mola geldi diye ufaktan şekerleme yapanlar, önündeki kağıda cin ali çizenler, maillerini okuyanlar, hakkında atılmış tivitlere bakanlar –#sakaciegemen-,  ihtiyaç molasına çıkanlar ya da bi sigara tüttürüp gelenler için bulunmaz fırsat oluyor bu konuşmalar. Bu yüzden o ortamda yapılan bir hata sizin bir dahaki seçimde seçilememenize kadar gidebilecek felaketler zincirinin ilk halkasını oluşturmaya aday bir sürecin ilk adımı oluyor.
İşte, şahsı adına konuşma yapan vekillerden birisi söz alıyor, AK Parti Batman milletvekiliydi yanılmıyorsam.  Konuşmanın ilk dakikası uzun bir hitap; “başkan vekili, bakanlar, milletvekilleri, basın, ekranı başında -benim gibi- onu izleme talihsizliğine denk gelmişler falan filan. Bir ara mikrofonunu düzelten meclis görevlisine bakıyor. Adını hatırlasa onu da aradan çıkaracak.
2. dakika meteorolojinin tanımı ve etkileri konulu kısa bir ders niteliğinde geçiyor. 3. Dakikada bütçe diyor. "Evet" diyorum "sonunda konuya dahil oldu galiba", ama hayır sevgili vekil bütçenin bildiğiniz iktisadi tanımını yapıyor önündeki kağıttan. “Olsun” diyorum içimdeki Polyanna’ya göz kırparak, “belki de bu zamana kadar tanımlayan olmamıştır”. Bu tanım ve bütçenin anlam ve önemiyle 4. Dakikaya giriyoruz, sonra iktidarın iktisadi başarılarını öven 1 dakika daha var önümüzde, bir saate bedel bir zaman dilimi geliyor bana. Sonra “o yanıp sönen ikaz ışığı mı?" diye soruyorum yanımdakine. İşte tam da o sırada tüm sesler kesiliyor, bir huzur bir ferahlık bir sükunet. Allahım yaşamak ne güzel!  
Sonuç olarak biz bu konuşmada bütçeye yapılmış bir katkı bir öneri ya da ne bileyim imkânsız ama bir eleştiri göremiyoruz.
Ben hala düşünmekteyim Batmanlılar bu adama niye oy verdi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder