Uçağımızı Ruslar mı düşürdü?



Türkiye’ye ait  RF-4E tipi keşif uçağının Akdeniz’de düşürülmesi sonrası ilk haberler uçağımızın Suriye tarafından düşürdüğünü şeklindeydi. Oysa Suriye 8 saat boyunca resmi olarak “Evet, ben düşürdüm” dememişti.

Aslında o bölgede (Lazkiye açıkları,) bir uçak düşmüşse bu ya arızadan düşmüş olmalıydı ya da Suriye düşürmeliydi. Zira bir hava sahası ihlali varsa bu Suriye’nin hava sahası olabilirdi sadece. Kaldı ki Suriye bir iç savaşla cebelleşiyordu ve reflekslerini kontrol edememiş olabilirdi pekala.  Hoş, sebep aramaya ne gerek vardı basbayağı Suriye düşürmüştü, aksini söylemek körlük olurdu.

Uçağın düşmesinen itibaren garip şeyler olmaya başladı. 24 saat boyunca tek bilinen şey “Suriye uçağımızı düşürdü” cümlesinden ibaretti. “Uçak orda ne arıyordu, ne yaşanmıştı, sınır ihlali var mıydı, pilotların akıbeti neydi?” gibi sorular henüz cevaplanmamıştı.

Sonrası gelişmeler ve hükümetin aşırı soğukkanlı halleri de akıllara başka soruları getiriyordu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı açıklamalar da gösteriyor ki –her ne kadar kendisi Suriye vurdu dese de- Suriye’nin uçağımızı vurması için bir sebep yoktu.  Sınır ihlali olmadığı halde sınır ihlali var demelerine rağmen “Acil kanal yayını, uyarı, inmeye zorlama, olmadı uyarı ateşi” gibi prosedürleri uygulamayı unuttu. Suriye sınırdan Türkiye’ye birkaç pare top atışı yapsa bir füze yollasa daha mantıklı sebepler bulurdu mutlaka.

Suriye her ne kadar bir iç savaş yaşıyor olsa da bu kadar pervasız davranamaz. Türkiye’ye ait bir uçağı düşürmek Beşar Esat için kendi ipini çekmek olur. Ki bunu en iyi bilen de Esat olmalı. Türkiye her ne kadar muhalifleri destekliyor olsa da bu yeterli bir sebep olamaz. Zira Suriye PKK’ya elaman sağlayarak zaten karşı hamlelerini yapıyor el altından. Esat için Türkiye’ye açık bir meydan okuma demek kendi sonunu hazırlamaktan başka bir şey değil. Kaldı ki  uluslararası kamuoyu tam da böyle bir şey bekliyor müdahale etmek için. Türkiye’nin de buna cevap vermeyeceğini öngörmekse imansız.

Diyelim ki bu oldu ve Suriye uçağımızı düşürdü. Neden müşterinin üzerine çay döken garson havasında arama faaliyetlerine katıldı? Yaptığı şeyin sonuna kadar arkasında durmadı da kısık sesle ve 8 saat sonra evet biz yaptık dedi?

Savaş çığırtkanlığı olsun diye söylemiyorum sadece meraktan soruyorum; Suriye savaş sebebi sayılacak bir eylem yaptıysa, biz hala niye diplomatik kanallar da diplomatik kanallar diye ısrar ediyoruz? Ne Suriye tarafında ne de bizim tarafımızda sava için olası tedbirler ve hazırlıklar yok?  (Sınıra asker sevkiyatı, meclisin toplanması vs.)

Şimdi gelelim olaydan 3 gün öncesine: Rusya, Çin, İran ve Suriye’nin ortak bir askeri tatbikat yapacaklarının taraflar tarafından resmen duyurulmuştu.

Rus resmi haber ajansı İnterfax ise geçen hafta iki Rus amfibi gemisinin Suriye'ye doğru yola çıktığını duyuracaktı okurlarına.

Küçük bir detay bilgi daha: Genelkurmay uçağımız kayıp derken Rus internet sitesleri uçağın düşürüldüğünü kesin bir şekilde biliyorlardı.

Rusya’nın Lazkiye yakınlarında bulunan Tartus Üssü’nde füze rampaları olduğunu biliyoruz ve uçağı düşüren füzenin de buradan ateşlendiğini artık sağır sultan bile biliyor.

Bu füzelerin yakın zamanda teslim edildiğini ve Suriyeli askeri mürettebatın henüz eğitimini bitirmediğini öngörmek o kadar da zor olmasa gerek.

Yani hala havada seyreden bir uçağı vuracak füzeyi ateşlemek için Ruslara ihtiyaçları vardı.

Not:Ben hala ülkücü kanadın, mesela Devlet Bahçeli’nin bu konuda neden net bir açıklama yapmadığını merak ediyorum…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder