Başörtülülerin Sosyal Medyayla İmtihanı


Daha şunun şurasında 10-15 yıl öncesine kadar fotoğrafı kişinin özeli sayılırdı, özellikle bayanlar için. Mesela toplu resimlere her bayan girmez –çekilenleri kenardan izler- , ya da herkese fotoğraf çektirilmez, üniversite yıllıklarına girmez, girerse de fotoğraf verilmezdi.  Özellikle kapalı bayanların bu konuda daha hassas olduğunu söylemem bile laf kalabalığına girer.
Dijital fotoğraf makineleri ve fotoğraf çekebilen cep telefonlarından sonra haliyle çekilen onca resim albümlere sığmaz oldu. Her insanın içerisinde var olan, teşhircilik,  daha masum tabirle gösteriş merakı, daha alengirli tabirle popüler olma hevesi, teknolojinin de yardımıyla hortlayıverdi. İşte o, nereye koyacağımızı bilemediğimiz fotoğrafları koymak için Facebook bulunmaz bir fırsattı birçoğumuz için.  Zira beğenme ve yorum yapılabilme özelliği sayesinde Facebook insanların içindeki zapt edilemez egoları birer birer ortaya çıkardı.
Çirkin, şişman, kısa boylu, kel, fodul, şaşı olmanızın bir önemi yoktu. Zira photoshop diye bir icat vardı ki  Blair Cadısını bile birkaç küçük rütuşla Angelina Jolie’yim diye size yutturabilirdi. (Saçları düzelt, dudakları kalınlaştır, bi de kucağına Afrikalı bir çocuk montajla tamamdır.)
Facebook ve fotoğraf denildiğinde akla ilk gelen varlıklar “Emolar” olmalı. “ Var mıydı lan böyle bir renk ”diye gökkuşağını bile hayrete düşürecek envai çeşit saç rengi, elektrik çarmış gibi duran saç şekli; yamulmuş, büzüştürülmüş dudaklar,  pazardan yağmalanmış ve muhtemelen karanlıkta bakılmadan giyilmiş, uyum kelimesini hafızadan silecek kadar uyumsuz kıyafetleriyle aynanın karşısında endamını, olmadı ellerini, o da olmadı ayakkabılarını çeken Emolar sürecin kırılma noktasıdır. Zira bu kadar berbat bir resmi herkesin görebileceği bir yere koyup sonra da  gelen yorumlara "üff snne be salak, "resim değil fotoğraf" gibi gayet bilimsel ergen özgüvenlilik halleri diğerlerini de bu konuda oldukça cesaretlendirmiş olmalı. Sonrası “Facebook’ta fotoğrafı olmayanı dövüyorlar” durumuna kadar uzanan, kaçırılmış ipin ucudur: “Zaman, mekan, hal ahval ve durum fark etmeksizin şuursuzca depolanan fotoğraflar.”
Fakat bu sürecin içerisinde kapalı kızlarımızın durumu biraz kafa karıştırır niteliktedir. Onların da bu gösteriş merakına dahil olmaları nerden bakarsanız bakın başlarına taktıkları örtüyle derin tezatlar içermekte. Zira örtünmek, kendini gizlemek, teşhirden uzak durmak kaygısı ve tabi bunun temellerini oluşturan inancı gereği örtünen kızların kendini bu kadar ortaya atması ne kadar doğru?
Kişinin kendi tercihi, kim karışabilir ki” savunması da durumu kurtarmaya yetmiyor maalesef…  Başörtüsü, onu takan kişinin ait olduğu inancı gösteren bir kıyafettir nihayetinde.  Yani başörtüsünü taktığınızda sadece kendinizden sorumlu değilsiniz, inandığınız dini de temsil ediyorsunuz. Yaptığınız bir hata sadece sizin kendi hatanız olmuyor. Sizin gibi milyonlarca Müslüman’ı da lekelemiş oluyorsunuz.
Hadi diyelim ki resim koydunuz, ya peki o cıvıklık abidesi gibi duran, şımarık tavırlar, emovari dudak bükmeler, her tür bakıştan birer adet konmuş ve hafta bir değiştirilen pozlar felan filan, uzar yani, nedir?
Tabi Durum sadece fotoğraftan ibaret değil. İşte Twitter’da yaptığı her haltı paylaşan insanlar var, ki maalesef bunların içinde de kapalı kızlarımızdan ziyadesiyle örnek görmek mümkün. Tamam, geri planda olsunlar, inzivaya çekilsinler falan da demiyoruz da her şeye de zıplanılmaz ki. O zaman farkın nerde bana onu bir söyler misin?
Ayet, Hadis paylaş, Mevlanadan Şemsten Yunus Emre’den sözler yolla, dini mesaj kaygısı taşıyan tivit at sonra da çık I'm at o AVM senin I'm at bu sahil benim I'm at o cadde şakirt kardeşimin I'm at bu sokalar da gariban Müslüman kız kardeşim olsun yaz. Yazık.
Hadise öyle bir vahim uçuruma doğru kaymakta ki, benim bu yazıyı yazıyor olmam bile duyarlı bir Müslüman’ı utandırır mı diye düşünmekteyim. Varın gerisini siz düşünün.

3 yorum:

  1. yo yo hayır bence siz gayet te geri planda durun inzivaya çekilin diyorsunuz.hayır anlamadığım birşey var en az kapalı bi bayan kadar açık bi bayanda dini güzel paylaşımlar yapabiliyor önemli olan kapalı bi bayanın açık bayanın yapabileceği şeyleri yapması bence.herşey değil tabiki de ama insanların gözünde de pasif olmamak gerekmez mi ?

    YanıtlaSil
  2. Evet ben sizin yazınıza katılıyorum. Hatta biraz daha ileri gidip müslüman bir bayanın kesinlikle internette fotoğraflarını yayınlamamasını düşünüyorum. Bazıları diyebilir ki; çarşıda, okulda, işte görülmüyor mu zaten? Evet ama bir kere görünmekte sakınca yoktur. Ama fotoğrafınız kalıcıdır. Siz oradan silmiş olsanız bile silinmiş olmaz. Birileri sizin fotoğrafınızı kaydetmiş ve başka yerlerde, hatta hiç istemediğiniz alanlarda kullanmış olabilir.

    Ben burada tesettürlü ya da açık diye bir ayırım yapmıyorum. Tesettür müslümanlığın bir şartı olsa da, açık olduğu halde müslüman olan pek çok hanım kardeşimiz var.

    YanıtlaSil