Ben, bilmediğin gibi..

Adını kelebiğin kanadına yazacaktım
İki gün bekleyemedi.
Öldü.
Yıldızlara sorayım dedim.
Kahve yirmi lira dedi, vazgeçtim

Sen kişisel alma bunu
Cümlelerine bastım,
üzerine sıçradı kelimeler.

O lardan bilyeler yapıp oynarız sanmıştım.
Ooo-yalanmışım.
Mistik zihninin kalburüstünde
Buğday tanesi yüzüm asılı kalmış.
Sen beni asık yüzlü tanımışsın.
Sen beni tanıyamamışsın.

Ben sevdiğimi şakağından vurum
Su tabancasıyla.
Üstüne bir sigara sararım.
İçmem kulak arkamda saklarım.
Kulakardı ettiklerine inat.

Ben, bilmediğin gibi
Yanlış anlaşılmaya meyilliyim
Tentirdiyot gibi boyarım ruhunu
Ama iyileştiririm,
Anlayamazsın, silersin izlerimi.

Avurdunu şişirerek söylediğin sözler
Saçlarını savurarak gidişlerin
Elde var, kısa mesajlı günler.
Bak, kuyruğu yoluk kargalar bize güler.

Acıyı seviyorsan söyle bana.
Keser mi seni bir buçuk adana

Anlamadıysan yeniden yazayım
Kelimeleri eğmeden, bükmeden
Ben sevdaya çelme takarım.
Kolarımı açıp gözünün içine bakarım
Bu yanlızlığı cuma pazarında
Akşam ucuzluğu çökmeden
Sol yanakta bir gamzeye
Olmadı flu bir tebessüme satarım.

Döner bir yarım A4e sensizliği yazar
Uçak yapar camdan atarım.
Durulmaz yüreğim bu abuk sabuk fırtınada.
Mutlak bir uğraş ararım senden sonra.

Age of da gemiler batırırım.
Olmadı geceleri sokata kaldırım taşlarını sayarım.
Sıkılırsam avazım çıktığı kadar bağırır
Mahalleyi ayağa kaldırırım.
Suçu utanmadan sana atarım.

Bir düğün bulur zeybek oynarım
Kötü makyajlı güzellere kaş göz yaparım.
Sonra kendimden utanır
Görüşmeden kaçarım.

İntiharı denerim, gözüm yemese de.
Bir kayanın başında sabahlar.
Geri dönerim saat beşte
Tir tir titrediğimden değil
Sensiz hiçbir bir dünyanın
Senle de -bu halde-
Çekilmeyeceğini bile bile

Yani zalimin kızı
Sensiz her alternatif.
Nihayetinde bozar bizi.

Bilirim gavur inadının da miadını
Sabrımı sınarken eriyen sabrını
Sen, ne eski mahallenin şımarık kızı
Ne de ben, saçını çeken haylazı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder