Dağılmalar...

Nem.

Ağladığını yaka cebine koyduğu mendili bilir bir de burnunu çekiştirmesine rağmen kullanmadığı nezle ilaçları bilirdi.
Hıçkırma isteğini yağmurlara tutunarak atlatır. Sorana da “Bu havalar mahvetti beni” derdi.

Gam

Düşünmek ne kadar da eziyet verici bir işmiş. Kederler yumağından bir kazak bir de kaşkol örme fikri, zihninin muzip tarafının sana sunduğu bir hediye değilse, yakında yuttuğu hapların etiketinde “çöküş” yazacağını biliyor olman da bir şey şu zamanda. En azından mantığın kalbine “eyvallah” demiyor.

Kök

Bir kazma ve belki bir balta gerek. Giden kazmalığından gitmiştir düşüncesinin kaldıracında söküp atabilir mi unutmak istediklerini kalbinden ve zihninden. Zor olacak ama bu kış bu kadar kederle geçmez. Yakmak gerek hatıraları ve pişmanlığın alevinde ısınmak lazım bir süre. Sorun da süre. Bahar geldiğinde elbet sobaya ihtiyaç kalmayacak. Yakacak bir şey de. Kalmayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder